Bin yıllık sorun yüz günde çözülemez!

Ak Parti’nin İnsan Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatı doğrultusunda ilk etapta üç konuda çalışmalara başlayacaklarını söyledi. Üstün, Alevi, Roman dosyalarını raftan indireceklerini, göçmenlerin durumunu mercek altına alacaklarını kaydetti.
Üstün, Ak Parti Genel Merkezi’nde bir grup gazeteciyle sohbetinde, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Başkanlığı’nın önümüzdeki süreçteki çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Üstün’ün açıklamaları özetle şöyle:
ÖNCELİKLİ ÜÇ MESELE: Alevi kardeşlerimizin sorunlarıyla ilgili dosyayı açacağı yeniden. Romenlerin dosyasını indireceğiz, göçmenler konusu ile birlikte bu 3 mesele kısa vadede temel çalışma alanlarımız olacak.
STATÜ VERİLEBİLİR: Alevilerle ilgili mesele, tarihten gelen bir mesele. Alevilerin sorunlarını çözerken başka sorunlar çıkartmamalıyız. Bu çerçevede Yargı kararlarını, özellikle Yargıtay kararlarını dikkate alacağız. Yargı kararlarının tamamını istedim. Bu kararların bizim işimizi kolaylaştıracağını düşünüyorum. Alevilik İslamın içerisinde bir anlayışsa, İslamı da zedelemeden statü meselesi, dedelere maaş konusu çözülebilir.
İŞİMİZ DAHA KOLAY: Aleviler konusunda çalışmaların başladığı tarihten bu yana Türkiye’de anlayışlar çok değişti. Alevi çalıştaylarının ardından 2010’daki sonuç raporu, o dönemde toplumu rahatsız etmemek adına çok dikkatli, ürkek yazılmış. Bugüne kadarki süreçte Türkiye’deki özgürlüklerin artması, anlayışların değişmesi, bu konuda atılacak adımlara itiraz edecek muhafazakar kesimlerinin sorunlarının önemli ölçüde çözülmesi sayesinde şimdi bizim işimiz biraz daha kolaylaştı.
ALEVİ KÖYLERİNE GİDECEĞİM: Yargı kararlarını incelemenin yanısıra, Alevi köylerine gitmek, Alevi vatandaşlarımızla yerleşim yerlerinde görüşmek, yereldeki durumları ne görmek istiyorum. Ayrıca bizim eski milletvekillerimiz de dahil olmak üzere Alevi kesiminden bazı isimlerle görüşüp, onların düşüncelerinden istifade edeceğiz.
BAŞBAKANIMIZ ÇOK ÖNEM VERİYOR: İnsan Hakları Başkanlığı olarak biz çalışmalarımızı tamamladığımızda, MKYK ve MYK’ya yapılması gerekenlere ilgili sunum yapacağız. Yetkili kurullarımızın onayının ardından da hükümet ve Meclis ayağı devreye girecek. Sayın Başbakanımız bu meselelere çok önem veriyor. Sorunların en makul süre içinde çözülmesi konusunda yeni dönemde çok daha fazla gayret göstereceğiz. Bu belki 100 günde olmaz ama çok da zaman keybetmeyiz.
ROMANLAR YATAY YERLEŞİK DÜZENE GEÇMELİ: Toplum kesimlerinin en mağduru Romanlar. İkamet, eğitim, iş sorunları had safhada. Bunları çözemezsek toplum açısından büyük sorun. Öncelikle Roman vatandaşlarımızı ikamet sahibi yapmamız lazım. Mutlaka da yatay düzey ikamet ettirmeli. Çünkü çok katlı konutlar, apartman yaşamı onlara uygun değil. Çocuklar kavga ettiğinde, kavga anında büyüyor. Alt kat, üst kat Roman komşular arasında sürekli bir tartışma yaşanıyor. Bu tip örnekleri biliyoruz. Onun için yatay düzey ikamet ettirmemiz lazım. Yerleşik hale getirmenin yanısıra, eğitim ve iş imkanları açısından çalışma sorunlarını da çözmemiz lazım.
100 GÜN YETMEZ: (100 günlük eylem planınız kapsamında Alevi ve Romanlar ile adımlar da olacak mı? sorusu üzerine) Bunlar bin yıllık sorunlar. Bin yıllık bir sorunun 100 gün içinde çözümü zor. Bunlar 100 günde, genegeyle, yönetmelikle çözülecek sorunlar değiller. Çalışılması ve kararların oluşturulması gerekiyor. 100 gün tavkim ise daha çok ekonomik vaatlerle alakalı.
‘Partimize kayan seçmeni kalıcı hale getirmeliyiz’
7 HAZİRAN’DAN DERS ÇIKARDIK: (Seçim sonuçları ve partisinin başarısının nedenlerine ilişkin soru üzerine) İnsanlar sorunların tek başına iktidar ile çözüleceğine inanıyor. İnsanlarda seçimden önce ‘Siz bize bir adım atın biz size 10 adımla gelelim’ tavrı vardı zaten. Ak Parti 7 Haziran’dan ders çıkardı, dersine de iyi çalıştı. Kongreyle kurumsal yenilemeye gitti. Yeni başkanlıklar kurdu, kadrolarını yeniledi. 53 seçilmiş milletvekilini değiştirdi. En önemlisi yeniden herkesi kucaklayacağı mesajını verdi, herkese dokunacak adımlar atacağını söyledi. Kampanyamızda kullandığımız yapıcı dil, taban ziyaretlerimiz. Bunların hepsi başarıyı getirdi.
Bu aşamadan sonra bize düşen, diğer partilerden Ak Parti’ye kayan seçmeni kalıcı hale getirmek. Her 2-3 seçmenden birinin oyunu almışken, bunları kalıcı Ak Parti seçmeni haline getirmek varken gerilim yaratacak tartışmalara ne gerek var? Ama bunun için tabi karşılıklı yumuşama şart.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir