Fırat Tanış “Gelin Tanış Olalım”

Türk Tiyatrosunun önde  gelen Dramaturglarından olan Semih Çelenk‘in yazıp yönettiği ve ünlü  sinema ve tiyatro sanatçısı Fırat Tanış‘ın tek kişilik performans sergilediği Gelin Tanış Olalım “Tek Kişilik Türkülü Seyirlik” 2-3 Haziran 2016 Tarihinde Trump Kültür ve Gösteri Merkezinde izleyicileriyle buluştu.

Güncel Oyun Bilgileri ve Diğer Detaylar İçin Resmi İnternet Sitesini Takip Edebilirsiniz; GelinTanışOlalım

[hr]

[radium_embed_video title=”Gelin Tanış Olalım ‘Tek Kişilik Türkülü Seyirlik'” link=”https://www.youtube.com/watch?v=RzimNQZgSBI” size=”” fullwidth=”no” lightbox=”no” thumbnail=””]

[radium_embed_video title=”Gelin Tanış Olalım ‘Tek Kişilik Türkülü Seyirlik'” link=”https://www.youtube.com/watch?v=XaEmFKVwqNA” size=”” fullwidth=”no” lightbox=”no” thumbnail=””]

[hr]

Gelin Tanış Olalım “Tek Kişilik Türkülü Seyirlik”

gelin_tanis_olalim_afis_con

»Yazan – Yöneten: Semih ÇELENK
»Oyuncu:
Fırat TANIŞ
»Müzik Direktörü: Nazım ÇINAR
»Orkestra:
Nazım Çınar (Bağlama), Eren Erdoğan (Balaban), Sertaç Şanlı (Ritim), Tunç Baydar (Kabak Kemane)
»Hikaye:

“Gelin Tanış Olalım” bir Abdal hikâyesidir.

Bugünden bir Abdal anlatır hikâyeyi…

Bu hikâye, herşeyin ateş ve kül olduğu, rüzgarların külleri savurduğu, avuçlarımızın bomboş kaldığı bir kâbusun ortasında sıçrayıp uyandığımızda anlatıldı. Hayatın kutsallığını, suyun, toprağın doğurganlığını, göğün herşeyi saran muhteşem yüzünü, yağmurun rahmetini, göğün kanatsız kalmış bulutlarını, o kadîm sıradağları, yollar boyu yıllar boyu aradığımız hakîkati, en çok da o yolları, bir yere varmasa da baş koyduğumuz, revan olduğumuz, yoldaş olduğumuz o yolları, karıncaların çalışkanlığını, karacaların sevinçli sekişini, kuzuların melemesini, o suya giderken görülen o kara gözlü, kalem kaşlı, sevdasına yandığımız, deli divane olduğumuz o yâr’ı, o’nun kipriğinin kaşına değdiği zamanı, yar kıyısında biten dağ lalelerini, meyline umrumuzu vermediğimiz dünyayı, minnet eylemediğimizi, baş eğmediğimizi kısaca adına insan denen o büyük ummanı anlatır.

Türkülerin yollarından geçerek, ezgilerin izlerini sürerek, aşktan ve hayattan, ayrılıktan ve vuslattan, sıla ve gurbetten, haktan ve hakikatten, dağların başından, suların kıyısından, ekinlerin içinden geçerek anlatıldı bu hikâye…

Bir daha kâbuslar görmeyelim diye anlatıldı Ellerimizden hayatımız kül olup uçmasın diye
Ağıtlarımız azalsın, halaylarımız, horonlarımız çoğalsın diye
Tanımadığımızla, düşman bellediğimizle tanış olalım diye
Tanışalım, bakışalım, konuşalım, gönülden söyleşelim diye
Türkü söyleyelim, salınalım, oynayalım diye
Kavilleşelim, yolda buluşalım, suyu ekmeği paylaşalım diye
Türküler gibi çoğul, türküler gibi sıcak bir hayatımız olsun diye
Nihayetinde bu bir hikâyedir, bu kadar şeyi nasıl
becersin diyeceksiniz. Mesele hikâyede değil niyettedir
diyeceğiz biz de, niyette ve gönüldedir mesele
Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım

Semih Çelenk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir