Orhan Gencebay Yine Arif Sağ Ustamızı Hedef Aldı….

Orhan Gencebay, kayyım atanan Türkiye Musiki Eserleri Sahipleri Meslek Birliği’nde (MESAM) yönetime yeniden Arif Sağ ve arkadaşlarının gelmesini “değerlendirdi”.

“Bu genel kurulu kimse kazanmamıştır. Burada sahtecilik vardır” görüşünü dile getiren Gencebay, “Belki hapislik bir durum bile olabilir, bilemiyorum. Bu kadar ciddi durum. Ülkemiz böyle saçmalıklarla muhatap olamaz. Bu bir hak cinayeti” ifadesini kullandı.

Genel kurulun ardından Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu’na konuşan Orhan Gencebay, bu durumu “yönetim işgali, diktatörlük, hak cinayeti” olarak tanımladı ve Kültür Bakanlığı’nı yeniden göreve çağırdı. Hedefinde yine Arif Sağ vardı. Orhan Gencebay ayrıca kendisine ‘Her dönemin adamı’ yakıştırması yapılmasının çirkin olduğunu söyledi.

Gencebay’ın, Semercioğlu’nun sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

– Genel kuruldan 1 gün önce Arif Sağ ve 45 arkadaşının MESAM’dan ihraç edilmesi doğru mu sizce?

3 aydır bakanlığın atadığı arkadaşlarımız yönetti orayı. Bana göre onlar görevlerini gereği gibi yaptılar. Usulüne göre olmuştur.

– Seçim öncesi bu kararın alınmasını demokratik buluyor musunuz?

Seçim öncesi derken, müfettiş raporları geldi. Müfettiş raporlarında Arif’lerin yaptıkları olduğu gibi meydanda. Bunların hepsi birer ihraç suçu.

– Siz doğru buluyor musunuz ihraç edilmelerini?

Ariflerin yaptıkları ihraçlara baktığım zaman, sanıyorum onlar 116 kişiyi ihraç ettiler. Herkesi ihraç etmişler. Ne hakla?

– “Onlar ihraç etti, kendileri de edildi, iyi oldu” mu diyorsunuz?

Katiyen, öyle bir şey yok. Bunlar müfettiş raporlarına göre ihraç edildiler. Üç ayrı müfettiş raporu var: Evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma, suistimal, usulsüzlük ne ararsan yazıyor.

– İhraç edilmeyi hak ettiler mi yani?

İhraç edilme kıvamına gelmişler ki edilmişler. Müfettişlerin verdiği bir karar bu.

– Genel Kurul’da Diyan Heyeti oylamasıyla ihraçları kaldırıldı, o oylamaya da Arif sağ ve arkadaşlarının salona girmesinin yolunu açtı…

Bu suçtur. Bu ihraçlar ancak Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin vereceği kararla kaldırılabilir. Böyle bir şey olamaz.

– Genel kuruldan sonra “Arif Sağ’ın dönüşü”, “Arif Sağ kazandı” başlıkları atıldı…

Yok öyle bir şey. Bu genel kurulu kimse kazanmamıştır. Burada sahtecilik vardır. Belki hapislik bir durum bile olabilir, bilemiyorum. Bu kadar ciddi durum. Ülkemiz böyle saçmalıklarla muhatap olamaz. Bu bir hak cinayeti. Korkunç bir şey. Bu genel kurul kesinlikle iptal olacaktır. Yargı ya da idari yolla iptal olacağını bile bile yaptıkları genel kurul ve aldıkları tüm kararlar geçersizdir. Kendileri de bunu biliyor.

Haklarında onlarca şaibe bulunan şahıslar, Divan Heyeti’ne suç işletmişlerdir.

– MESAM’daki çekişmede bir tarafta siz, Fuat Güner, hükümete yakın taraf; diğer tarafta da Arif Sağ ve CHP milletvekillerinin genel kurula gelmesinden de anlaşılacağı gibi muhalifler varmış gibi bir tablo ortaya çıkıyor…

Böyle bir şey olamaz. Bir sorunumuz varsa müracaat edeceğimiz merci Kültür ve Turizm Bakanlığı, yani devlettir. Hangi iktidar olursa olsun başvuracağımız yer bakanlıktır. Bunu 30-40 yıldır söylüyoruz. Allah gani gani rahmet eylesin, Süleyman Demirel’le dostluğumuz vardı. O zaman bana “Demirelci” dediler. Yıllarca rahmetli Bülent Ecevit’in peşindeydik, “Ecevitçi” dediler. Rahmetli Turgut Özal’la da yakındık, “Özalcı” dediler. Tayyip Bey’i 40 yıldır tanırım ve insan olarak çok severim. Şimdi de “Tayyipçi” diyorlar. Bu ne iştir? Benim bir derdim olduğumda kime gideceğim? Devletime gideceğim.

– Belki her dönemin iktidarıyla yakın olduğunuz için eleştiriliyorsunuz…

Ben sanatçıyım, yakın olurum.

– Ama “her dönemin adamı” yakıştırması yapılıyor…

Bu çok çirkin ve iğrenç bir şey. Ben sanatçıyım. Ülkeme sahip çıkarım. Vatanıma canım kurban. Şu anda en ön safta gitmem gerekiyorsa vatanım için, giderim. Annem beni ağlayarak askere yolladı ve “Askerden kaçarsan sana hakkımı helal etmem” dedi. Biz Atatürk’ümüzün ilkeleriyle büyüdük. Vatana sahip çıkan kimse, karşısında boynumuz kıldan incedir.

– Şu anda genel kurulu kazanan yönetimi tanımıyor musunuz?

Kabul edilmesi mümkün değil. Legal değil. Bir şey kazanmış falan değiller. “Kazandık” demeleri de hayret verici. Kusura bakmasınlar, bu onların kişiliğini gösteriyor. Burada etik ve ahlak yok. Hukuksuz ve adaletsiz bir durum var. Tamamen yönetimin işgal edilmesi. İhraç edilmişler bir kere. Genel kurul her şey demek değil. Ondan önce yasalar var.

– Sizce bundan sonra ne olacak?

Benim MESAM’da başkanlık yapmak ya da yönetimde olmak gibi bir niyetim yok. Fuat Güner kazansa da olmam. Çünkü yoruldum. Bundan sonraki süreç yeniden ele alınmalı. Yoksa hiçbir şey olmaz.

– Bakanlık yeniden el mi koyacak sizce?

Buranın kendi iradesiyle düzelmeyeceğini görüyoruz. Bakanlığın yardımı lazım, yeniden el atmalı. Şu andaki en yüksek merci bakanlık. Her şeyin bakanlık nezdinde oturup konuşulması gerek. Sonrasında yeni seçim ve kurallarla yola devam edilmeli.

– Arif Sağ yönetimine çağrınız nedir?

Yönetim olarak kabul etmiyorum ki çağrım olsun. Onların yaptığı hukuksuzluk, adaletsizlik, gasp ve diktatörlük.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir