PSAKD “Bülent Kaya Derhal Görevine İade Edilmelidir!”

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan Bülent Kaya’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndaki görevinden Fetö şüphesi nedeniyle açığa alınmasına yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yaptığı yazılı açıklamayla olaya tepki göstererek “Artık Yeter” dedi ve ekledi “Bu keyfi uygulamayı kınıyoruz. Bülent Kaya derhal görevine iade edilmelidir.”

Ayrıca Bakınız ; Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya Açığa Alındı

PSAKD’nin Basın Açıklamasının Tam Metni

BASINA VE KAMUOYUNA 
 
Derneğimiz, Genel Yönetim Kurulu üyesi ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Bülent KAYA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki görevinden açığa alınmıştır. Bu keyfi uygulamayı kınıyoruz. Bülent Kaya derhal görevine iade edilmelidir.
Artık yeter… 

14 yıldır iktidarda bulunan AKP kendi eli ile yarattığı ve devletin kılcal damarlarına kadar yerleşmesine göz yumduğu Fetullah Gülen Cemaat örgütlenmesinin 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilerek adeta darbe dönemlerini bile aratan uygulamalara imza atmıştır. Darbeden darbe devşirmeye çalışan AKP hükümeti ve kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe sayan saraydaki Cumhurbaşkanı kafalarından geçen hesapları tek tek hayata geçirmeye başlamışlardır. İlk zamanlarda cemaatle mücadele ediyor görünümü veren AKP iktidarı, kısa sürede asıl niyetini açığa çıkarmış ve tüm muhalif kesimlere karşı ciddi bir saldırgan tutum sergilemeye başlamıştır. 

14 yıldır ne istedilerse verdik dediği cemaat için "bizi kandırdılar, aldatıldık, Allah bizi affetsin" diyen Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümet, kendisi gibi düşünmeyen herkesi neredeyse cemaatle ilişkilendirerek gözaltına almış, tutuklamış, açığa almış, ihraç etmiş, mal varlığına el koymuş ve ciddi mağduriyetlerin oluşmasına neden olmuştur. Derneğimiz adil yargılama ve evrensel hukuk normları çerçevesinde cemaatle ilişkisi olanların yargılanmasına, soruşturulmasına karşı değildir. Ancak, cemaatle yan yana getirilmesi mümkün olmayanların bile bu kapsamda değerlendirilip mağdur edilmesini kabul edilemez buluyoruz. 

Darbe girişiminin hemen ardından ilan edilen OHAL ile meclisi tamamen devre dışı bırakıp ülkeyi KHK’lar ile yöneten Hükümet ve Saray, akıl almaz hukuksuz ve haksız uygulamaları bir bir devreye koymuş ve ileride telafisi mümkün olmayan yaraların açılmasına sebep olmuşlardır. İçeride ve dışarıda çatışmalı süreci sürekli tetikleyen ve iç savaşa zemin hazırlayan gelişmeler ile Alevi Toplumunun Sorunu başta olmak üzere bir çok temel mesele çözümsüzlüğe terk edilmiş ve ülke adeta kaos ortamına sürüklenmiştir. Uzlaşma ve müzakere ile çözülmesi gereken meseleler maalesef çatışma ile daha derin sorunlar yumağına dönüştürülmektedir. 

Suriye başta olmak üzere Ortadoğu politikası çökmüştür. Tüm uyarılara rağmen Türkiye AKP hükümeti eli ile Ortadoğu ve Suriye bataklığına sokulmuştur ve bu hususta en küçük bir geri adım atılmamaktadır. Kürt Sorununun çözümü yine silaha havale edilmiş ve her gün ülkenin dört bir yanında oluk oluk kan akmaktadır. Demokratik siyasetin kanalları tıkanmış ve HDP eş genel başkanları ile milletvekillerinin tutuklanması ile hükümet niyetini daha bir açığa çıkarmıştır. Meclis adeta devre dışı bırakılmış ülke saraydan yönetilmektedir. 

Ana Muhalefet Partisi CHP’nin sayın genel başkanının önüne atılan mermi, CHP milletvekili Eren Erdem’e yapılan saldırı girişimi, Genel başkan yardımcısı Bülent Tezcan’a yönelik silahlı saldırı ülkemizde siyaset etmenin geldiği noktayı tarif etme açısından önemlidir.
Alevilerin yaşadığı mekanların işaretlenmesi, Cem evlerimize ve Alevilerin yoğun yaşadığı mahallelere yapılan tacizler, provokatif hamleler bizce sebebi belli bir projenin sonuçlarıdır. Pir Sultan Abdal örgütlülüğü olarak bütün bu saldırıların kaotik ortamın sürdürülmesinden yana olan güçler tarafından örgütlü bir şekilde yapıldığına inanmaktayız. 

OHAL ve KHK’ler ile haksız ve hukuksuz bir biçimde, yargısız, sorgusuz çoğu Eğitim Sen ve KESK üyesi çok sayıda kamu emekçisi görevden alınmış ve bu kişilerin her türlü sosyal hakları ellerinden alınarak insanlık dışı bir cezalandırma gerçekleştirilmiştir. Bu insanların sendikal mücadele yürütmekten, demokrasi, laiklik, barış ve özgürlük istemekten başka hiçbir suçları yoktur. 

AKP hükümetinin bu pervasız saldırıları ile tüm ezilenlerin sesi olan Cumhuriyet Gazetesi, Özgür gündem, Hayat TV, TV10, Zarok TV, Evrensel Kültür, Özgür Radyo, Yön Radyo gibi kanallar dergiler gazeteler de kapatılmış ve yazarları tutuklanmıştır. Bu sayede korku cumhuriyetinin duvarlarını sağlamlaştırmayı hedefleyen hükümet, ülkemizin geleceğini bilerek ve isteyerek karartmaktadır. 

Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarından olan Suruç Katliamı soruşturması açılmamış, 10 Ekim katliamı davasında her türlü çağrımız ve suç duyurularımıza rağmen katliamdan birinci derecede sorumlu olduğuna inandığımız İç İşleri Bakanı, Başbakan, MİT Müsteşarı, Urfa Valisi, Ankara Valisi, Emniyet Müdürleri başta olmak üzere sorumlu kamu görevlilerinin yargılanmasına izin verilmemiştir. Adeta şehit aileleri ve katliam mağdurları ile alay edilmektedir. 

Son 14 yılda siyasi iktidarın toplumsal cinsiyet algısı cinsiyet eşitliğini reddeden eril bir yapıya bürünmüştür. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliamların arttığı günümüzde bu durumu önlemeye yönelik bir çalışma yapılmadığı gibi yeni çıkan yasa önerileriyle tecavüz meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. 

Çocuklara dönük cinsel istismar suçlarında istismarcının, istismar ettiği çocuk ile evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesi önerisini oylamaya sundu. Üst üste yapılan oylamada yeter sayısı bulunamadığı için oylama 22 Kasım Salı gününe kaldı. AKP, Meclis’i fiilen tasfiye ederek ve bir bir kadın kurumlarını kapatarak 14 yıllık hükümeti boyunca yapamadığı çocuk istismarını yasallaştırmayı amaçladığını göstermiş oldu. Ensar Vakfı ve Adıyaman’da İmam Hatip Okulu’ndaki cinsel istismar ile ayyuka çıkan bu çürümüşlüğün nedenini uzaklarda aramayıp bir kez daha cinsel istismarı aklayanlarda aramak gerektiği gözler önüne serildi. 

Bütün bu gelişmeler ışığında; 
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi ve örgütlülüğü olarak yukarıda bahsi geçen her türlü anti demokratik uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Bir an önce, âmâsız, fakatsız bu haksız ve hukuksuz uygulamalardan vazgeçilmesini istiyoruz.

Alevi Toplumunun Sorunları başta olmak üzere bütün temel sorunların çatışma ile değil müzakere ile çözülmesinin gerekliliğine inanıyoruz. Hükümeti her türlü savaş ve şiddet politikasından vazgeçmeye içeride ve dışarıda sürdürdüğü çatışmalı siyaseti sonlandırmaya çağırıyoruz. 
Adalet istiyoruz, barış istiyoruz.

Laik ve demokratik bir ülkede eşit yurttaşlar olarak bir arada yaşama irademizden vazgeçmeyeceğimizi ilan ediyoruz.

Halkımızı laikliğe, demokrasiye ve barışa giden bir yolda birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. 
 
 
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir