Bir ismi yalnızca çağırmak için mi koyar insan? Alevi kültüründe bu sorunun cevabı hayırdır. Çünkü her isim bir niyet, bir duruş, bir özlemi taşır. Her ad bir yola nişan, bir hakikate semboldür.
Bu yazıda, Alevi inancında kullanılan bazı isimlerin kökenini, anlamını ve manevî derinliğini keşfedeceğiz.
İsim: Ali
Hz. Ali, Aleviliğin merkezinde yer alır. İsim olarak “Ali”, yüceliği, adaleti ve bilgeliği simgeler. Bu isim, Alevi çocuklarına verilerek onları doğruluk, yiğitlik ve bilgelik yoluna çağırmak anlamına gelir.
İsim: Hüseyin
Kerbelâ’nın mazlumu… Hüseyin ismi, zulme karşı direnmenin, adalet uğruna can vermenin simgesidir. Bu isim, evlatlara direnişin ve fedakârlığın mirasını yükler.
İsim: Zeynep
Hz. Hüseyin’in kız kardeşi olan Zeynep, Kerbelâ sonrası Emevi sarayında hakkı haykıran cesur bir kadındır. “Zeynep” ismi, dirayetli, onurlu ve akıllı kadın sembolüdür.
İsim: Derviş
Sade yaşamı ve manevî derinliği anlatır. Derviş ismini taşıyanlar, gösterişten uzak, gönül ehli kimseler olmayı temsil eder.
İsim: Haydar
Aslan yürekli anlamına gelir. Hz. Ali’nin lakabıdır. Haydar ismiyle çocuklara güç, cesaret ve merhamet yüklenmiş olur.
Sonuç
Alevilikte isim yalnızca bir çağrı değildir. İsim, bir öğretidir. Alevi yolunda her ad, taşıdığı anlamla bir yol gösterici olur. Bu nedenle, çocuklara verilen her isim bir dua, bir dilek, bir vasiyettir.