Türkiye yine bir çocuk katliamıyla karşı karşıya. Adananın Aladağ ilçesinde bulunan ve 34 öğrencinin kaldığı yurtta dün gece yangın çıktı ve çıkan yangın sonucu 11’i öğrenci 1’i öğretmen 12 can yaşamını yitirdi 22 öğrenci ise yaralandı. Binanın tamamının yandığı yangına ilişkin gözaltılar olurken, daha öncede benzer yurtlarda yaşanan katliamlara dönük cezasızlığın bu katliamda da yaşanacağını gösteriyor.
Yetkililer olay olarak tanımladıkları yangın ile ilgili detaylı araştırmaların titizlikle yapılacağını söylerken, çocukların aileleri devlet yurdunun yıkılıp çocuklarının bu yurda yerleştirildiğini, yurdunda “Süleymancılar” cemaatine ait olduğunu iddia ediyor.
Katliama ilişkin değerlendirmelerde bulunan Alevi örgütü temsilcileri Aladağ da yaşanan katliamı 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas Madımak’a benzediğini, aynı acıyı bir kez daha yaşadıklarını belirtti.
Adana Alevi platformu dönem sözcüsü ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Şükrü Şahin kaldıkları devlet yurdunun yıktırıldığını, öğrencilerin ise katliamın yaşandığı ve uygun olmayan şartlarda olan yurda yerleştirildiğini belirterek yaşanan katliamda devletin birebir sorumluğu olduğunu ifade etti.
Öğrenci ailelerinin cemaatlerle herhangibir ilişkisinin olmadığını ifade eden Şahin “Yaşananları Sivas Madımakta, 19 Aralıkta biliyoruz. Aladağ, Madımaktır.” dedi.
Mersin Cemevi başkanı Pir Hasan Kılavuz ise 12 canın yittiği yurt yangınının benzerinin ülke tarihinde çok olduğuna dikkat çekerek önceki facialara ve katliamların üzerine gidilip sorumlular hesap sorulsaydı, Aladağ da 12 canımızı yitirmeyecektik dedi.
Benzer durumların yaşandığını ve yaşanacağını da ifade eden Kılavuz, sahipsiz ve yoksul çocukların tarikatların ellerine bırakıldığını belirterek devletinde buna göz yumduğunu belirtti.
İktidarın yüz karasıdır diyen Pir Kılavuz, Aladağ’ın Sivas Madımak’a benzediğini söyleyerek, dün akşam bütün Alevilerin yüreklerinin Aladağ da olduğunu belirtti.