Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı Sele Köyü’nde bulunan ve Alevi toplumu için kutsal olan Şah Kalender Veli Türbesi camiye çevrildi. Sadece imamın ezan okuyup namaz kıldığı, Alevilerin katılmadığı öğrenildi. PSAKD Kurucu Başkanı Murtaza Demir, devletin Alevilere ait olan bir ibadet yerini işgal ettiğini belirterek, “Bu ulu Alevi Bektaşi Yolu sahipsiz ve kimsesiz değildir. Tecavüzcü Diyanet İşleri ve diğer ilgililer hakkında dava açıp, türbenin tekrar eski işlevini kazandırmak adına mücadele edeceğiz” dedi.
Alevi toplumu için kutsal olan, cemlerini yapıp ibadetlerini yerine getirdikleri türbeler, asimilasyon politikaları kapsamında gasp edilerek camilere çevriliyor.
Bu durumun son örneği ise Ankara’da yaşandı. Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı Sele Köyü’nde bulunan Şah Kalender Veli Türbesi camiye çevrildi.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla yaşanan durumu eleştiren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kurucu Başkanı Murtaza Demir, devletin Alevilere ait olan bir ibadet yerini işgal ettiğini ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile diğer ilgililer hakkında dava açacağını duyurdu.
ALEVİ BEKTAŞİ İNANCINA GÖRE İBADET EDİLEN TÜRBEDE ARTIK EZAN OKUNUP, NAMAZ KILINIYOR
‘Şah Kalender Veli Türbesi’ni de camiye çevirdiler!’ diyen Demir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları dile getirdi:
“Vergilerimizi kendi inançları adına kullanmakla ve çocuklarımıza devlet zoruyla din dersi vermekle kalmıyor, devletin gücünü de yanlarına alıp, köylerimize kadar geliyorlar. Diyanet eliyle türbe, dergah, zaviye gibi inanç merkezlerimizi gasp ediyorlar. Amiyane deyimle ‘çöküyorlar’. Bunlardan biri de Ankara’nın Çubuk İlçesine bağlı Sele Köyü’nde bulunan Şah Kalender Veli Türbesi’dir.
M.S 1646 yılına ait Mühimme Defterleri’nde kaydı çıkan ve yüzyıllarca Alevi Bektaşi inancına göre itikad ve ibadet edilen türbede artık ezan okunup, namaz kılınıyor. Bu ulu Alevi Bektaşi Yolu sahipsiz ve kimsesiz değildir. Tecavüzcü Diyanet İşleri ve diğer ilgililer hakkında dava açıp, türbenin tekrar eski işlevini kazandırmak adına mücadele edeceğimizi, dostlarımızın bilgisine sunarız.”
Kaynak / Pirha