“Tuzluçayır unutur mu bugünü / Natoyollarında mahşer bülbülü”
Ne insanlar tanıdım Tuzluçayır’da. Yetmiş yaşında duvar sıvayan ustadan tutunda on iki yaşında ayakkabı boyayan küçük çocuğa kadar. Ne insanlar tanıdım Tuzluçayır’da. Elinde kınası kurumadan duvara slogan yazan genç kızdan tutunda dizinde derman yokken Kızılay’a yürüyüşe giden yaşlı nineye kadar.
Tuzluçayır’da eski yazlık sinemanın hemen bitişiğinde ki tahta merdivenli bir gecekonduda geçmişti çocukluğum. Radyo’da Müslüm Sümbül çalıyordu “Benim adım dertli dolap, suyum akar yalap yalap, böyle emreylemiş Çalap, derdim vardır inilerim” diyordu Koca Ozan. O da bir Tuzluçayırlıydı. Hemen bizim gecekondunun aşağısında otururdu.
Biraz ileride Ozan Ismail Nar’ın evi bulunuyordu. Gül yüzlü, derviş huylu güzel bir insandı İsmail Nar. Çok daha sonraları günün ünlü yıldızlarının söylediği “Sarışınsın sarısın gelin, sen bir kavak dalısın canım, sana çirkin demişler nidem, sen gölümün malısın canım” onun sesinden dinlemek çok daha anlamlı oluyordu. bir diğer Halk Ozanı oğlu Kamber Nar’da Tuzluçayır da oturuyordu. Deyişlerin sazla birlikte semaha döndüğü bir cemdi İsmail Nar’ın evi.
Bana sorduklarında söylemiştim bu sözü: “Tanrı Feyzullah Çınar’ı Pir Sultan Abdal türkülerini söylesin diye yaratmış olmalı” diye! O kalın ve berrak sesiyle önce Tuzluçayır’ın sonra tüm Türkiye’nin gönlüne taht kurmuş önemli bir Ozandı Feyzullah Çınar. Tuzluçayır’da bin bir güçlükle yaptığı duvarlarından ışık sızan gecekondusundan dillendirirdi türkülerini “Bir acaip derde düştüm herkes gider karına, bugün buldum bugün yerim hak kerimdir yarına, zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına, rızkımı veren Huda’dır kula minnet eylemem” diye. Bir türküsünde “Bu yıl bu dağların karı erimez” diyen Feyzullah Çınar‘dır Tuzluçayır, Natoyolu Cengizhan Mahallesinden türkülerini emanet ettiği, dayısının yolundan pür dikkat ilerleyen yeğeni Murat Metin‘dir.
Aşık Mahsuni Şerif’tir Tuzluçayır, oğlu Emrah Mahzuni‘dir. İsmail İpek’tir Tuzluçayır. O’nun yanık sesinde yankılanan “Leylo” dur. Oğlu Mehmet Ipek’in seslendirdiği “Yine karlar yağdı gönül dağıma, kime ne söyleyim kime ne deyim, yaz ayında gazel gazel düştü bağıma, kime ne söyleyim kime ne deyim” türküsüdür. Mahir İpek’tir Tuzluçayır. O’nun sanatçı duruşu, tiyatroya bakışı, günün birinde Kavuklunun en büyük adaylarından birisi olacağının da en büyük göstergesidir.
Halk ozanı Mehmet Ali Karababa’dır Tuzluçayır. Sivas’ta katledilen Gülsün Karababa’nın bizde bıraktığı yanık izidir. Türkülerin gül yüzlü berrak sesli Zeynep Karababa’sıdır Tuzluçayır. Süleyman Nazif ilkokulunda birlikte okuduğumuz ve Sivas’ta katledilen uzun boylu, güzel huylu, iyi saz çalan Sait Metin’dir Tuzluçayır.
Halk ozanı Hüseyin Çırakman’dır Tuzluçayır. Bir dönem tüm Türkiye’nin hep birlikte söylediği “Arzu ederdiniz bir yol görmeye, bugün bize hoş geldiniz erenler, muhabbet bağında hey dost güller dermeye, bugün bize hoş geldiniz erenler” türküsüyle dünyanın en büyük korosudur. Hakkı Kılavuz’dur Tuzluçayır. 90’lı yıllarda Tuzluçayır‘da, Saime Kadın‘da, Elma Dağda sesini ve türkülerini severek dinlediğimiz güzel insandır. Mazlımi mahlasıyla Mazlumi Ali Balliktaş‘tır Tuzluçayır, o yanık ve anadolu kokan sesiyle Ali Bastuğ‘tur. “Yine arzuladım bizim elleri, Eski günler hayalimde bak şimdi, Yeni açtı muhabbetin gülleri, Dertlerimi tazeledin bak şimdi” diyen Çorum‘lu Aşık Haşimi Aslıhak‘dır.
Aşık Leşgeri mahlasıyla Hüsnü İyidoğan‘dır Tuzluçayır. Aşık Mahsuni Şerif’in kurucularından olduğu OZAN-DER’in yıllardır Genel Başkanlığını yapan Ozan Kenan Şahbudak‘tır. Kangal‘ın Zerk köyünden Ozan Ethem Karagöllü‘dür Tuzluçayır, Aşık Karani’dir. Hasan Erdoğan’dır Tuzluçayır, o’nun o yanık sesiyle ciğerimize işleyen “İğde çiçeğine dilek diledim, gece gündüz bir hayale yöneldim, elin malında gözüm yok idi, yavrusuyla çift gezene çunardım” türküsüdür. Elmadağ yolunda bir trafik kazasında kaybettiği Bülent Erdoğan’dır Tuzluçayır.
Uzun sürgün ve hasretlik günlerinden önce Tuzluçayır Akdere’de oturan, “Ne eğildim ne de saptım, Acılardan ilaç yaptım, İnsanı başa taç yaptım, Tacı-tahtı yıktım canlar” diyen (Şahturna Sevenler FAN Grubu) Ozan Şahturna’dır Tuzluçayır. Abidinpaşa’da oturup Tuzluçayır’ı kendine mesken eden Şahturna’nın eşi Ozan Şiar Ağdaşan’dır. “Demiri toz ederler loy, kan serperler gökyüzüne, sevgiyi yoz ederler loy, kül ederler kör gözüne” diyen güzel insan, yürekli sanatçı Sadık Gürbüz’dür Tuzluçayır.
Mahmut Erdal’dır Tuzluçayır, “Beni sağlığımda bilmeye dostlar, ben öldükten sonra bilseler n’olur, cesedim toprağa girdikten sonra, kabrime çiçekle gelseler n’olur” diyendir. Murtaza Yalçın’dır Tuzluçayır, Ozan Rehberi, Çoban Hüseyin, Çorum’lu Aşık Gülabi’dir. Bir gece vakti Natoyolu civarında “Sefil baykuş ne yatarsın burada, yok mudur vatanın ellerin hani, küskün müsün selamımı almazsın, öter şeyda bülbül dillerin hani” diye yankılanandır.
Aşık Ali Kızıltuğ’un sesindeki tınıdır Tuzluçayır. Sivas Divriği Mursal’dan, Ankara Tuzluçayır’a uzanan göç hikayesinin bize olan yansımasıdır sözleri. O ki bizi anlatır aslında, “Mursal’dan çıktım Hekme’ye doğru, bir gelin yavruma çağrıyı nenni nenni, dedim bacım nerelisin dedi gardaş Mursal’lı, yoldaş olam mı şu yollarda barabar” diyerek bizim doğduğumuz topraklara olan özlemimizi anlatmaktadır.
“Oğluma öldüğümü söylemeyin” kitabımdan
——————————————————————————————————
Halk Ozanı Aşık Ali Kızıltuğ’un yıllar önce dayısı Hüseyin Alpay için yazdığı “Misafiri gelse seviniridi, sufrası yerdeydi yedirirdi, garipler babası geydirirdi, Hüseyin Alpay’a öldü diyorlar, tır vurdu ortadan böldü diyorlar” diye yazdığı bir türküsü vardır. 13 Aralık 2017 günüde “Asr-ı gurbet harap etmiş köyümü, bülbül gitmiş baykuş konmuş gel hele, ben ağayım ben paşayım diyenler, kapıları kitlemişler gel hele” diyen Halk Ozanı Aşık Ali Kızıltuğ’a Tuzluçayır Natoyolundan saygıyla veda etme tarihidir. Başta ailesi Mustafa Kızıltuğ, Serhat Kızıltuğ ve kızı Sakine Kızıltuğ olmak üzere tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.
Devrin daim olsun Usta.
Veli Bayrak | Alevice
