Alevi-Bektaşi edebiyatının en önemli ozanlarından biri olan Kul Himmet, eserlerinde insan sevgisini, adaleti, hoşgörüyü ve tasavvufi derinliği işlemiştir. O, “Eline, beline, diline sahip ol” ilkesini benimseyerek Aleviliğin temel öğretisini şiirlerinde güçlü bir şekilde dile getirmiştir. Deyişlerinde Hz. Ali sevgisi, Ehlibeyt bağlılığı, Dört Kapı Kırk Makam anlayışı ve insan-ı kâmil olma yolculuğu açıkça görülmektedir.
1. Ehlibeyt Sevgisi ve İmam Ali’ye Bağlılık
Kul Himmet, şiirlerinde sıkça Hz. Ali’yi ve On İki İmamları över. Onları hakikatin temsilcileri ve adaletin savunucuları olarak görür. Bu bağlamda yazdığı deyişlerde, Ehlibeyt sevgisi, onların mazlumiyetini ve adalet mücadelesini ön plana çıkarır.
Ali’ye Muhabbet Bağlayan Canlar,
Erenler Meclisine Dolu İçerler.
O Mecliste Olan Arif Canlar,
Muhammed Ali’ye Kul Olmuş Gider.
Bu dizelerde, Hz. Ali’ye gönülden bağlı olanların erenler meclisine katıldığı ve hakikat yolunda ilerlediği anlatılır. Burada tasavvufi bir derinlik vardır; çünkü Muhammed ve Ali birlikte anılarak ilahi aşkın bir sembolü haline getirilmiştir.
2. Dört Kapı Kırk Makam Öğretisi
Kul Himmet’in deyişlerinde Dört Kapı Kırk Makam öğretisinin izleri çok belirgindir. O, insanın şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapılarından geçerek insan-ı kâmil mertebesine ulaşması gerektiğini anlatır.
Dört Kapıdan Geçmeyenler,
Hak Yolunda Biçareler.
Marifetten Haberi Yok,
Sırrı Bilmez Avareler.
Bu dizeler, Alevilikte manevi olgunlaşma sürecini anlatır. Dört Kapı’nın gerekliliklerini yerine getirmeyenlerin hakikat sırrına erişemeyeceğini vurgular.
3. Adalet ve Eşitlik Anlayışı
Kul Himmet’in deyişleri, toplumsal adalet ve eşitlik vurgusuyla da dikkat çeker. Onun şiirlerinde zengin-fakir ayrımı, adaletsizlik ve baskıya karşı duruş açıkça görülür.
Zengin isen bey derler,
Fakir isen vay derler.
Sordum sarı çiçeğe,
Hep bir renk mi var derler?
Burada, toplumsal sınıf farklılıklarına karşı bir eleştiri vardır. Kul Himmet, insanları statüye göre ayırmanın yanlış olduğunu ve herkesin aynı özden geldiğini vurgulamaktadır.
4. İnsanın Kendi Özünü Tanıması
Alevi inancına göre Tanrı, insanın özünde saklıdır ve insan, kendini tanıdıkça hakikate ulaşır. Kul Himmet, bunu şu dizelerinde çok etkileyici bir şekilde dile getirir:
Ben bir insanoğluyum,
Hakk’a ermek muradım.
Serimi meydana koydum,
Can Hakk’ındır, al deyü.
Bu dizelerde insanın, nefsini aşarak Hakk’a teslim olması gerektiği anlatılır. Gerçek özgürlüğün, benliği bırakıp ilahi aşkta yok olmak olduğu vurgulanır.
Sonuç
Kul Himmet’in deyişleri, Alevi inancının temel öğretilerini içinde barındıran tasavvufi ve felsefi eserlerdir. Onun şiirleri, Ehlibeyt sevgisini, Dört Kapı Kırk Makam’ı, adalet ve eşitliği güçlü bir dille anlatır. Her bir dizesi, Alevi yolunun derinliklerini ve insanın içsel yolculuğunu anlamamıza yardımcı olur.
📌 Kul Himmet’in deyişleri sadece birer şiir değil, aynı zamanda birer öğüt, birer ibadet ve hakikatin sesidir.