Türk Dil Kurumu (TDK), bazı gazetelerde ve sosyal medyada yer alan “vazalak” kelimesinin tanımına ilişkin oluşan tepkiler üzerine bir açıklama yayınladı.
TDK’dan yapılan açıklamada, “Derleme Sözlüğü’nün ilk baskısında ağızlardan derlenmiş bir söz varlığı olarak yer alan ‘vazalak’ sözü Büyük Türkçe Sözlük’e de Derleme Sözlüğü yoluyla girmiştir” ifadeleri yer aldı.
[hr_invisible][hr_invisible]
Açıklamanın Tam Metni
Türk Dil Kurumu kurulduğu günden bu yana Türkçenin söz varlığını derleyip ilgili başlıklar altında yayımlamaktadır. Bu yayınlardan biri de 1932-1960 yılları arasında derleme çalışmalarıyla toplanan halk ağızlarındaki söz varlığını içeren Derleme Sözlüğü'dür. Türk Dil Kurumunun henüz bir devlet kurumu olmadığı dönemlerde hazırlanan ve ilkin 1963 yılında yayımlanan Derleme Sözlüğü'nün o günden bu yana birçok baskısı yapılmış, bu baskılarda sözlüğe yeni maddeler eklenmemiştir. Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Derleme Sözlüğü, Tarama Sözlüğü, Türkçe Sözlük gibi sözlükler yakın dönemde bir araya getirilip Büyük Türkçe Sözlük adıyla ağ sayfamızdan kullanıma sunulmuştur. Derleme Sözlüğü'nün ilk baskısında ağızlardan derlenmiş bir söz varlığı olarak yer alan "vazalak" sözü Büyük Türkçe Sözlük'e de Derleme Sözlüğü yoluyla girmiştir. Ayrıca "vazalak" sözü Derleme Sözlüğü'nde iki ayrı madde hâlinde yer almaktadır: Bu maddelerden ilkinde birinci olarak verilen “geveze, sözünü bilmez” anlamları Samsun (Musalı, Çarşamba), Trabzon (Maçka ve Akçaabat köyleri), Sivas (Hacıilyas, Koyulhisar), Ankara (Emirler, Balâ), Nevşehir (Genezin, Avanos) ve Adana (Azaplı, Kadirli) illerinden; ikinci olarak kaydedilen “aptal, serseri” anlamları ise Ordu (Ünye), Erzincan ve Kayseri (Tuzhisar, Bünyan) illerinden derlenmiştir. Derleme Sözlüğü'nde ikinci madde olarak yer alan “vazalak” sözünün altında ise üç anlam bulunmaktadır. Bunlardan ilki olan “Alevi” anlamı Niğde, ikinci olarak kaydedilen “Müslüman olmayıp, öyle görünen” anlamı Adana, üçüncü olarak kaydedilen “oruç yiyen” anlamı ise Tokat (Zile) illerinden derlenmiştir. Bütün bunlara rağmen bazı gazetelerde ve sosyal medya mecralarında hem sözün anlamı Türk Dil Kurumu tarafından yeni oluşturulmuş hem de ülkemizin farklı farklı yörelerinden derlenen, birbirinden bağımsız ve sınırlı olarak kullanılan bu anlamlar aynı başlık altında verilmiş gibi yansıtılmıştır. Bu haberlerde sözlükçülük ilkeleri, halk ağızları, derleme, derleme sözlüğü ve iki anlamlılık gibi temel kavramlardan söz edilmemesi de konunun kamuoyu tarafından yanlış algılanmasına sebep olmuştur. Özellikle basın yayın organlarının bu gibi hassas konularda daha duyarlı olmaları ve basın etiği gereği haberlerinde doğru ve eksiksiz bilgi vermeleri beklenmektedir. Ayrıca bazı haberlerde kaynak olarak sadece bazı sosyal medya paylaşımlarının kullanıldığı görülmektedir ki konuyla doğrudan ilgili birimlerin görüşü alınmadan yapılan bu tür eksik haberlerin yıpratıcı olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.