Volkan Yılmazer / Miraçlama

Miraçlama Sözleri

 Geldi çağırdı Cebrail
 Hak Muhammed Mustafa’ya
 Hak seni Mirac’a okur
 Dâvete Kadir Hüdaya.

 Evvel emânet budur ki
 Piri, rehberi tutasın
 Kadim erkâna yatasın
 Tariki müstakiyme.

 Muhamed sükuta vardı
 Vardı Hakk’ı zikreyledi
 Şimdi senden el tutayım
 Hak buyurdu vedduha.

 Muhammedin belin bağladı
 Anda ahir Cebrail
 İki gönül bir oluben
 Hep yürüdüler dergâha.

 Vardı dergâh kapısına
 Gördü orda bir arslan yatar
 Arslan anda hamle kıldı
 Korktu Muhammed Mustafa.

 Buyurdu Sırr-ı Kâinat
 Korkma Yâ Habibim dedi
 Hatemi ağzına ver ki
 Arslan ister bir nişane.

 Hatemi ağzına verdi
 Arslan orda oldu sakin
 Muhammed’e yol veruben
 Arslan gitti nihaneye.

 Vardı Hakk’ı tavaf etti
 Evvela bunu söyledi
 Ne heybetli şirin varmış
 Hayli cevreyledi bize.

 Gördü bir biçare derviş
 Hemen yutmak diledi
 Ali yanımda olaydı
 Dayanırdım ol Şahıma.

 Gel benim sırr-ı devletlim
 Sana tabiyim ey habibim
 Eğiliben secde kıldı
 Eşiği kıblegâhına.

 Kudretten üç hon geldi
 Sütü elma baldan aldı
 Muhammed destini sundu
 Nuş Etti Azametullaha.

 Doksan bin kelam danıştı
 İki cihan dostu dostuna
 Tevhidi armağan verdi
 Yeryüzündeki insana.

 Muhammed ayağa kalktı
 Hep ümmetini diledi
 Ümmetine rahmet olsun
 Anda dedi kibriya.

 Eğiliben secde kıldı
 Hoşkal sultanım dedi
 Kalkıp evine giderken
 Yol uğrattı kırklara.

 Vardı kırklar makamına
 Oturuben oldu sakin
 Cümleside secde kıldı
 Hazreti Emrullaha.

 Muhammed sürdü yüzünü
 Hakka teslim etti özünü
 Cebrail getirdi üzümü
 Hasan Hüseyin ol Şaha.

 Canım size kimler derler
 Şahım bize Kırklar derler
 Cümleden ulu yolumuz
 Eldedir külli varımız.

 Madem size Kırklar derler
 Niçin noksandır biriniz
 Selman şeydullaha gitti
 Ondandır eksik birimiz.

 Cümleden ulu yolumuz
 Eldedir külli varımız
 Birimize neşter vursan
 Bir yere akar kanımız.

 Selman şeydullahtan geldi
 Hü deyip içeri girdi
 Bir üzüm tanesini koydu
 Selmanın keşkullahına.

 Kudretten bir el geldi
 Ezdi bir engür eyledi
 Hatemi parmakta gördü
 Uğradı bir müşkül hale.

 Ol şerbetten biri içti
 Cümlesi de oldu hayran
 Mümin müslüm üryan büryan
 Hep girdiler semaha.

 Cümlesi de el çırpıben
 Dediler ki Allah Allah
 Muhammed bile girdi
 Kırklar ile semaha.

 Muhammed’im coşa geldi
 Tacı başından düştü
 Kemeri kırk pare oldu
 Hepsi Sardı Kırklara.

 Muhabbetler galip oldu
 Yol erkân yerini aldı
 Muhammed’e yol göründü
 Hatırları oldu sefa.

 Muhammed evine gitti
 Ali Hakkı tavaf etti
 Hatemi önüne koydu
 Dedi saddaksın Yâ Ali!

 Evveli sen ahiri sen
 Zahiri sen bâtını sen
 Cümle sırlar sana ayan
 Dedi Şah-ı Evliya

 Şah Hatayi ’m vakıf oldum
 Ben bu sırrın ötesine
 Hakkı inandıramadım
 Özü çürük ervaha

Bilinmeyen Kelimeler Üzerine

Eserde yer alan günümüzde kullanılmayan bazı kelimeler ve ne anlatmak istediğine dair notlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir