Adı Fazıl oğlu Mehmet Yemini olarak bilinse de, gerçek kişiliği, doğum – ölüm tarihleri, eserleri, asıl adı hakkında yeterli bilgi ve belgeler yok.
Ancak Alevi – Bektaşi geleneğinde Yedi Ulular olarak bilinen Fuzuli – Hatayi – Virani – Pir Sultan – Nesimi – Kul Himmet gibi saygın ulu ozanlar arasında yer alan Yemini, bir Bektaşi ozanıdır.
Bektaşi ozanı. Ömrü, Tuna ırmağı yörelerinde geçmiş. Betova’da büyük bir dergahı olan, Bektaşi azizelerinden Akyazılı Sultanın ardalarındandır. Teskireler, bu şairden hiç söz etmez. Ancak Demir Baba velayet namesinde adı: “Hafız Kelam Yemini” olarak geçer ki, bundan Kur’an-ı Kerim’i ezbere okuduğu anlaşılmaktadır. Şiirlerinde koyu Alevi-Bektaşi inancını işler. On iki imama gönülden bağlılığını dile getirir.
Şiirleri özellikle Alevi -Bektaşi toplumu içinde çok yaygın olan Yemini’nin kesin olarak doğum ve ölüm tarihleri bilinmemekle beraber, eserlerinden ve dolaylı bilgilerden 15. yüzyıl sonları ile 16. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılmaktadır. Yaşantısı hakkında o çağlarda yazılmış teskirelerde yeterli bilgi verilmemektedir. Asıl adının Ali olduğu, Akyazılı İbrahim Dede zaviyesinde hizmet ettiği ve “Yemini” mahlasını burada iken yazdığı şiirlerinde kullandığı söylenir. Şiirlerinin toplu olarak bulunduğu bir divanı şimdiye değin ele geçmemiştir.
1519’da yazdığı “Faziletname” (Erdem kitabı) adındaki 7300 beyitten oluşan manzum bir eseri bulunmaktadır. Bu Hz. Muhammed ile Hz. Ali’nin erdemlerinden kerametlerinden, cenklerinden methiye olarak bahseden, Alevilerce kutsal sayılan bir kitaptır . Mesnevi tarzında yazılmıştır. Yeni yazıyla Emek Basımevi tarafından basılmıştır. Fakat bu baskıda bir çok imla hataları bulunmaktadır. Bu şiirlerin bir bölümünde hurufi temaları işlenmiştir. Yemini, Alevi ve Hurufi inancına bağlı bir ozandır. İnsan – Tanrı birliğinin harflerle açıklanabileceğine inanır. Şiirleri Bektaşilik ile ilgili yazma dergilerde dağınık halde bulunmakta olup, bazı şiirleri gazel tarzında yazılmıştır.
Gerdiş-i carh-ı felek seyran-ı aşk Cümle eşya tabi-i Ferman-ı aşk Ayn-ü şin kaf-ı Hak vechindedir Hüsnünü gören olur kurban-ı aşk
dizeleriyle aşkın niteliklerini, etkinliğini, özelliğini dile getirirken Yunus Emre’nin anlayışına, düşüncelerine katılır. Arınmanın, ölümsüzlüğün ve olgunlaşmanın yolu saydığı aşk ile Tanrı’ya ulaşacağına içten inanır. Şiirde söz edildiği gibi eski yazıda aşk (ayn-şin-kaf) harfleriyle yazılır.
Divan geleneğine bağlıdır. Hurufiliğe yatkın bir eğilimi vardır. Şiirlerinde Fazlullah Hurufi’nin izini sürdüğü, onun görüş ve düşüncelerinden esinlendiği anlaşılmaktadır.
Dediler ki keramet kanı Hayder Dayanmaz derdimin derrnanı Hayder Kamu mümin'lerin kalbinde mihrin Olubdur dini hem imanı Hayder Hakk'ın kudreti sende ayandır Velayet mülkinin sultanı Hayder İmamü'l Müttekinsin bellü bayık Erenler merdinin merdan'ı Hayder Cemad'a dil verirsin emr-i Yezdan Verir nutkun ölüye canı Hayder Behişt ehline saki'i ezelsin Hakk'ın sende erer ihsanı Hayder Yemini dermendde kıl inayet Delalette komagıl anı Hayder
allah rahmet eylesin nur içinde yatsın… 🙁