Hz. Muhammed “Ali Benden Bir Parçadır”

Hicret

Hz. Peygamber (as) Hicretin 10. yılında Veda Haccı dönüşünde Mekke ile Medine arasında Gadîr-i Hum denilen yere gelince, kendisine Maide ayeti nazil olur

Ey Peygamber, Rabbi’nden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan risalet görevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur

Maide, 67

Bunun üzerine konaklamayı emredip, deve palanından bir minber yaptırır ve minbere çıkıp bir hutbe okur.

Ey insanlar, size nefislerinden daha evla kimdir?

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Hz. Muhammed’in bu sorusuna karşısındaki halkın cevabı “Allah ve Resulü” olur. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz.Ali‘nin eline tutup yukarı kaldırır ve şöyle buyurdu.

Ben kimin efendisiysem Ali de onun efendisidir. Allah’ım ona dost olana dost ol, düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et, onu horlayanı horlayıp zelîl kıl

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Hz. Muhammed bu sözünü üç defa tekrar eder ve konuşmasına devam eder.

Haberiniz olsun ey insanlar, ben ancak bir insanım, Rabbimin elçisinin gelmesi ve benim ona icabet etmem yaklaşıyor. Ben size iki ağır emanet bırakıyorum. Bunlardan birincisi Allah’ın Kitabı’dır, onda muhakkak hidayet ve nur vardır. Binaenaleyh sizler Allah’ın kitabına tutununuz ve ona sımsıkı sarılınız. Diğeri Ehl-i Beytimdir, ben Ehl-i Beytim hakkında sizlere Allah’ı hatırlatıyorum

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Ardından Hz. Muhammed (s.a.v.) iki eli Hz.Ali’nin elindeyken şu ayeti okur

Şüphesiz sana biat edenler Allah’a biat etmiş olurlar…,

Fetih, 10

Ve dinleyen halkına der ki

Ta’zim Allah içindir; şefkat mahlûkat içindir; dünyada müsamaha ile ol; ahirette şefaat ile ol

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Sonra Ashabı’dan yana döner ve Hz. Ali hakkında kırk civarında hadis okur. Onlardan bazıları şöyledir

  • Ali ve ben bir nurdanız, Ali benden ve ben de ondanım.
  • (Sen bana) Harun’un Musa’ya olan yakınlığı menzilindesin.
  • Ancak benden sonra nebi gelmeyecek.
  • Benden sonra hak Ali’yle beraberdir.
  • Allah’ım idare ettiği zaman hakkı Ali’yle beraber kıl.

Lahmuke lahmî, demmuke demî, cismuke cismî, rûhuke rûhî

Şerhu Hutbeti Beyan da ve bazı Buyruk nüshalarında rivayet biraz daha menkıbevi bir tarzda şöyle aktarılmaktadır…

Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Ali’yi yanına çağırıp, rida’sının içine alır. Bir vücut dan iki baş görünürler. Resulüllah şöyle buyurur

Lahmuke lahmî, demmuke demî, cismuke cismî, rûhuke rûhî
(Etin etimdir, kanın kanımdır, cismin cismimdir, ruhun ruhumdur.)

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Sahabeden birisi hasetle sorar “Ya Rasulallah, siz mübarek gömleğinizi çıkarın biz dahi görelim.”

Hz. Muhammed mübarek teninden gömleği çıkarır, cümlesi görürler ki velînin ve nebînin cismi ikisinin bir olmuştur.
Görenler; “İnandık, doğruladık ya Rasulallah”

deyince tekrar mübarek gömleğini giyer.

Sonra Hz. Peygamber Hz.Ali’nin yüzüne bakar ve

Ey Ali, her nebinin vasîsi ve vârisi vardır. Sen de benim vasî ve vârisimsin. Ümmetimin kâimi (idarecisi) makamındasın. Ben Peygamberlerin sonuncusuyum, sen Emiru’l-Mü’minin ve İmam’ül-Müttakîn’sin. Seni ancak halis mü’minler sever, sana ancak şakî münafıklar düşmanlık eder.

Hz. Muhammed (s.a.v.)

buyurur. Sonra ashaba dönüp

Ey ashabım, nübüvvet ve risalet bende hatem oldu. Şimdiden sonra imamet ve velâyet zamanıdır. Efdalü’l-Enbiyâ benim, Efdalü’l-Evliya, Ali’dir

Hz. Muhammed (s.a.v.)

diye buyurur.

Ashabın hepsi, Hz.Ali’yi tebrik ederler. Ömer “Kutlu olsun, kutlu olsun ey Ali, benim ve erkek kadın bütün müminlerin Mevlası oldun” diye Hz. Ali’yi tebrik eder.


Bazı Buyruk nüshalarında olay tamamen tarikat geleneği içinde aktarır…

Hz. Peygamber Mirac dönüşü ashâb arasında musahiplik yapılmasını diler ve Hz. Ali’yi kendisine müsâhip seçer. Hz. Ali’yi kendisine kardeş tutunca, Hz. Ali de Hz. Peygamber’i rehber edinir. Ol demde birlik hâsıl olur, Hz. Muhammed mübarek kuşağın açmış Şahı-ı Merdân Aliyye’l – Murtazâ’yı bağrına basmıştır. İkisi bir gömlekten bir baş göstermişlerdir.

Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Ali hakkında

Lahmüke lahmî, demmuke demî, cismuke cismî, rûhuke rûhî

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Buyurmuştur. Hz. Resul tarikat hutbesini okur ve Hz. Ali’ye dua eder. Ali’nin elini tutup

Ali benim tarikatda oğlumdur ve hakikatta karındaşımdır

Hz. Muhammed (s.a.v.)

ve

Ya Ali! Sen benim vasimsin ve varisimsin,

Hz. Muhammed (s.a.v.)

diyerek ona talep edenlere erkân-ı tarikat ve hakikat üzerine biat verme yetkisi verir. Bunun üzerine Selman-ı Farisi, Ammar b. Yâsir ve Bilâl-i Habeşi, Hz. Ali’ye biat ederler. Hz. Peygamber’in ve Hz. Ali’nin isteği üzerine Selman, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e rehber olur. Daha sonra, Resulullah, Hz. Ali’ye

git şükrâne getir yiyelim

Hz. Muhammed (s.a.v.)

der.
Getirilen şükrâneyi yerler, dua ve gülbank ederler.

One thought on “Hz. Muhammed “Ali Benden Bir Parçadır”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir