Asıl adı Ali Oymak olan ozanımız 1873 yılında Amasya‘nın Merzifon ilçesine bağlı bulunan Kıreymir Köyünde dünyaya gelmiştir. Türbesi Merzifon‘da bulunan ozanımızın hayattayken yaşamış olduğu evinin bahçesinde yer almaktadır.
Güreşlere pehlivan olarak gittiği Gümüşhacıköy‘e bağlı Keçiköy‘e gittiğinde orada tanıştığı Aşık Kul Hüseyin‘in kendisine nasihatleri ve “Gerçek pehlivan kendisiyle, kendi hırsıyla, kendi nefsiyle güreşen, onu yenendir” sözleri üzerine Ali Oymak “Sadaksın Üstadım” diyerek Aşık Kul Hüseyin‘in sözlerine ve öğütlerine hayatının geri kalan kısmında uymuştur.
Kendisine bu olaydan sonra “Kul Fakir” mahlası verilen ozanımız eserlerinde hayatı boyunca hep bu mahlası kullanmıştır. Okuma yazma bilmeyen ozanımız bu duruma rağmen erken yaşta söylemeye başladığı eserlerini sazı eşliğinde seslendirmesi sonucu çevresinde kısa zamanda büyük bir üne kavuşmuştur.
Aşık Kul Fakir, Hacı Bektaş Dergahına ve o sıralar Pir Postunda oturan Ahmet Cemalettin Çelebi’ye büyük bir saygıyla ve hayranlıkla bağlanmış ve Bektaşi olmuştur. Deyişleri yöresel aşıkların dilinde Cem‘lerde, Erkanlarda ve sohbetlerde söylenerek ünlenmeye devam etmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Günümüzde halen Cem‘lerde halen Kul Fakir‘in deyişleri söylenmektedir.
Her neyi ararsan vardır bu demde Velâgat keremna ben-i ademde Uzaktan arama, fark et sen sende Bir pınardan bin deryayı süzen var Cümlenin mabutu Hak sende hazır Vezirlikten geçip olursun nazır Her nereye baksan görünen hızır Yer nazarda dü cihanı gezen var Cümle aradığın vardır ademde Arayıp bulanlar demezler bende Görenlerde der ki, ne olur şunda Dört Kitap'ı derceyleyip yazan var Okuyup ilmine âmil olanlar Seni fark etmez mi kendin görenler Mümin müslim böyle mi olur erenler Günde yüzbin, tarikinden azan var Gerçek olan belli olur işinden Dost dosta varamaz gönül kışından Halım yaman oldu adu taşından Ebu Cehil gibi kuyu kazan var Erenler sevmezler yoldan azanı Bu ceme almazlar ıkrar bozanı Gerçek erler fark etmez mi düzeni Sen demeden diyeceğini sezen var Kul Fakir' ım taş atan kendine atar Herkesin attığı kendini tutar Sabreden kulların didara yeter Kırklar meclisinde engür ezen var
öğrendiğim iyi oldu.